Akyazılı Sultan Baba ocağı
Akyazılı Sultan Baba Ocağı
Akyazılı Sultan baba’nın asıl adı İbrahi’dir. Kimileri Akyazılı Sulta Baba’yı ayrı bir ocak kurucusu sayarlar ki, bu yanlıştır. O, Otman Baba’nın yol evladıdır. Otman Baba’nın ölümünden sonra onun postuna oturmuştur. (1478-1495) Bulgaristan’da Varna’nın kuzeyinde Balçık yakınında yatmaktadır.
Rusçuk’lu Zarifi’nin şu dörtlüğü de bunu doğruluyor:
Gamla gidip dili Şazlı,
Erenler içinde nazlı,
Balçık’daki Akyazılı
Muradıma erdir beni.
Akyazılı Sultan dede’nin halk arasında Horasan’da geldiği söylenir.
Akyazılı Sultan dede, Sakarya Akyazıilçe çevresinde kalmış, daha sonra Rumeli’ne geçmiş. Bunun için “Akyazılı” diye anılmaktadır.
Söylencelere göre Akyazılı Sultan Dede’nin altı kardeşi varmış.
Bunlardan:
1-Salman Dede; türbesi Sakarya-Hendek-Karasu yolu üzerindedir. “Çem dağı” denilen dağın eteğindedir.
2-Eren Dede; Türbesi Hendek ilçesinde, Dere Boğazı Mahllesi’nde bir köprü başındadır.
3-Sarı Dede; Türbesi Hendek ilçesinde, Mahmut Bey Mahallesi’nde bulunan bağdat caddesindedir.
4- Kerem Ali Dede; Türbesi Hendek ilçesine bağlı Göksu Köyü yakınındaki Kerem Ali dağı’ndadır.
5-Hıdır Dede; Türbesi sakarya’nın Taraklı ilçesi Hıdırlık Tepe denen yerdedir. Her yıl Haziran ayında üzerinde şenlikler yapılıp, kurban kesilir ve pilav pişirilir.
6-Vahap Dede; Türbesi Hendek ilçesine bağlı Karadere Köyü yakınlarındadır.
Evliya Çelebi, onun Hacı Bektaş Veli ile birlikte Horasan’dan Anadolu’ya geldiğini ve II.Murat dönemine dek yaşadığını yazmaktadır ama bu olanaksızdır. Otman Baba öldükten sonra onun yerine geçtiğine göre 1478 yılında yaşıyor demektir. Bunun için Hacı Bektaş Veli ile Horasan’dan gelmiş olması olanaksızdır.
Araştırmacı yazar Gülağ Öz: “Sultan Baba, Otman baba’nın Degahı’nda yetişti, daha sonra varna yakınlarında kendi Dergahı’nı kurdu.” diyor.
F.W.Hasluck: “Balkanların en büyük dergahlarından biri olan çok önemli bir tekke var. Burada yatan aziz Hafız Baba veya Akyazılı Baba’dır. Hırıstiyanlar, bu Türk Evliyasını “Aya Atanas” olarak tanırlar. Türbe üzerindeki yarım ay yerine bir Hırıstiyan Papazı hac takmıştır” diyor.
Bedri Noyan’a göre: “Akyazılı Sultan Baba’nın asıl adı İbrahim’dir. Bektaşilerin cem törenlerine “dem” adıyla rakıyı sokan, Akyazılı sultan baba’dır. O, insanları sazlı sözlü muhabbet meclislerinde sınamak için “dem”ı icat etmiştir” diyor.
Gölpınarlı ise onun bir “Hurufi” olduğunu söylüyor. (Fazlullah Hurufi, seyyid Nesimi’nin kayın pederidir. Düşünce ve inançlarından dolayı Timur’un oğlu tarafından, kol ve bacakları bağlanıp, dört yöne giden atlar tarafından çekilerek hunharca parçalanmıştır).
Osmanlı kayıtlarından görüyoruz ki, Akyazılı zaviyesine bakan dervişler, Abdi Dede, Hızır Dede, Mustafa Dede, süleyman Dede ve Yusuf dede’dir. Kıpti cemaati, vergilerini bu zaviyeye verirler.
Poşti adlı derviş, Batava Nehiri üzerinde iki değirmen yapıp, bunları Akyazılı Vakfı’na vermiştir. O değirmenlerin etrafını Dervişler, bağ-bahçe yapmışlar. Ayrıca Çıraklı adlı dervişte bir değirmen yapıp Akyazılı Zaviyesi’ne vermiştir.
Sultan baba’nın ölümünden sonra Dergahının başına manevi oğlu Seyyid Demir Baba geçti.
=Seyyid Hakkı=
Kaynak: Veli Saltık-Alevi ocakları