Alevilikte Inanç - Seyyid Hakkı sayfamızı önerelim ve yönlendirelim. Seyyid Hakkı, 1965 Dersim doğumlu ve Ehli Beyt yazarı, Seyyid Seyfettin Ocağı evlatlarındandır. Aşk ile Canlar...
Seyyid Hakkı
Seyyid Seyfeddin Ocağı

Yaşamın temeli, sevgidir...


Yaşamın temeli, sevgidir...
Insanları birbirine yaklaştıran, kaynaştıran, hayata bağlayan ve yaşama hayat veren sevgidir. Insanlar, sevgiyi paylaştıkça etrafalarına umut ve mutluluğu saçabilirler. Hayatın her alanında, aile içerisinde, toplum içerisinde veya devlet boyutunda olsun; El ele, can cana, yan yana yaşamanın sırrı işte sevgidir. Sevginin olduğu yerde dostluk vardır, muhabbet vardır, güven vardır, huzur ve yaşam vardır.
 

Sevgi dostluktur, sohbettir, ışıktır, umuttur, huzurdur, barıştır, rahmettir, ilimdir, irfandır, edep erkandır, yerini yani haddini bilmektir ve Eline Diline Beline sahip olmaktır.  

Yaşamın temeli sevgi ise, o zaman herkesin yaşama hakkına sahip çıkıp saygı göstermeliyiz. Sahip çıkmak, karşılıksız olsa da yine de sahip çıkmalıyız. Dolayısıyla yaşamı kolay kılacak unsurları, yerine getirmek zorundayız.  

Toplumlarda en mağdur olan bireyler ise, Engelli çocuklardır. Zihinsel engeliler,  görme engelliler, duyma engelliler, yürüme engelliler, yetim çocuklar ve daha da çoğaltabiliriz. Bir toplumun geleceği, kendi çocuklarının ellerindedir. Peki ne kadar çocuklarımıza sevgi verebiliyoruz, ne kadar zaman ayırabiliyoruz, ne kadar aktivelerde bulunabiliyoruz?. Kahvehaneye ayırılan zaman ile çocuğa ayırılan zamanı karşılaştırdığımız da maalesef üzücü. Çünkü kahvehaneye ayırılan zaman yüzde seksen(80), çocuklara ayırılan zaman ise, yüzde yirmi(20) dir. Toplum genelinde ise, yüzde yetmiş(70) dir. 

Peki sevgi verilmeyen çocuklar veya sevgiyle büyümeyen çocuklar, nasıl bir gelecek sahibidirler?, toplumla kaynaşma olanakları ne kadardır? 

Aile içi, toplumsal, veya devlet boyutunda olsun şiddet vakalarının en önemli nedenlerinin başında “sevgisizlik” yani sevgi eksikliği, yeterince sevgi ve merhamet ile büyümemelerindendir. Dolayısıyla sevgisiz büyüyen çocuklar, suça meyillidirler. Bu da bize, insanların psikolojik ve  ruh sağlığına yeterince önem verilmediğidir. Önemli diğer bir neden ise insan psikolojisi, çocuk gelişimi, psikolojik ve psikiyatrik bozukluklar konusunda bilgi sahibi olmayışıdır ve dahası aile içi iletişimin ise, oldukça zayıf olmasındandır. Bu zayıf konuma sahip olan çocuklar, insanlar tek çereyi şiddette buluyorlar. 

Örneklersek; Bi genç çocuk gözlerini kırpmadan babasını öldürebiliyorsa, annesini öldürebiliyorsa veya terör örgütlerine katılıp katliam yapabiliyorsa, insanları hayvan niyetine başlarını kesebiliyorlarsa burda kendimize sormalıyız, neden?. Neden bazı insanlar, eline bıcak almaya korkarken bazıları da canice davranabiliyorlar? Sevgi ile büyümüş ve sevgi duygusundan uzak olmaktan kaynaklanıyor. Suçun büyük payı devlete, topluma ve aileye düşmektedir. Çünkü devlet, yeterince önlem almaması ve toplum ise, yeterli ilgiyi göstermemesindendir. Aile ise, gereken sevgi ve ilgiyi veremediğindendir. Yukarıda da belirtiğimiz gibi çoğu ailelerin kendileri bu bilgilerden, sevgi ve merhametten uzakdırlar, mahrumdurlar, habersizdirler. Ve hal böyle olunca da çocukların yaşamı, tamamen tesadüfidir.  

 Sevgiyi, ifade etmenin farklı yöntemleri vardır...
1- Sözlerimizle seni seviyorum, sen iyi bir insansın, sana kötülük yakışmaz, insanları ayırmak doğru değildir gibi.

2- Sarılarak, kucaklayarak, öylesine sarılmalıyiz ki, kendisine ne kadar değer verdiğimizi, bizim için ne kadar değerli olduğunu his etmelidir.

3- Davranışımızla doğru sözlü olmalıyız, sözümüz ve hareketlerimiz bir birine uymalıdır.
 

Çocuğumuzdan beklemek yerine, istemediğimiz yanlışları öncelikle kendimiz yapmamalıyiz. Örneğin küfür. Ben büyüğüm küfür edebilirim fakat sen edemezsin dediğimiz anda golü kendi kalemize atmış oluyoruz. Asıl yanlışlık zaten burdadır. Ben yapabilirim fakat sen yapamazsın, ben söyliyebilirim fakat sen söyliyemezsin gibi yaklaşımlar, örnek davranışlar değildir. Görüldüğü gibi yine tehdit yine şiddet içermektedir. Dediğimiz gibi kendimize yapılmasını hoş görmediğimiz hareketleri, bir başkasına yapmaktan da uzak durmalıyız.   

Kötülük yapanları cezalandırmak, bir çözüm müdür? Elbetteki hayır. Alevilerde suç işleyenlerin cezalandırılmaları yerine suçtan caydırmak için irşad edilirler yani tekrardan topluma kazandırmak amacı vardır. Peki iflah olmayanların durmu ne olur? Onlara yaptırım yerine, belli bir süre toplum dışı bırakılırlar. Bu süre içinde kendi kendini çözebilmişse, suçunu kabul görmüşse tekrardan toplumun sıradan bir parçası, bir ferdi olmalıdırlar.  

Demek istediğimiz, yaptırım yani cezalandırmak sorunu çözmez veya çare değildir. Eğer sorunlar kökten çözülmezse toplum içi, aile içi cinayetlere kadar gidebilir. Hele hele bu insanlar ruh bulanımdaysalar, sevgisiz büyümüşlerse, aşağılık duyguları yaşıyorlarsa bunun gibi etkenlere sahip kişiler saatli bomba gibidirler, ne zaman patlıyacaklarını tahmin etmek mümkün değildir. 

Diğer önemli bir etken ise, baskıdır. Baskı, kişiliğin gelişmesi önünde en büyük engeldir. Baba, anne veya aile fertlerinin baskıcı yanlış tutumları, çocuğun psikolijik ve psikiyatrik olarak, gelişim sağlayamadığı gibi onu şaşkınlık içine iter ve kendine olan öz güvenini yetirir dolayısıyla her yönüyle gerileme veya geri kalma olasılığı büyüktür.  

Ruhumuzun derinliklerinde kopan fırtınaları dindirmek, sevgi ile mümkündür. Ruh yapısı bozuk olan insanlar sevgisiz büyüyen, sevgiyi paylaşamayan insanlardır. Şahit olmuşuzdur ki bu gibi şahıslar, insanlığa dolayısıyla insanlara zararlı davranışlar içine girmişlerdir. Şu kısa hayatımızda, kendimiz için ve etrafımızdaki insanlar için sevginin bir damlası bile insanlar için çok değerlidir. Dolayısıyla kıymetini, değerini mutlaka bilelim ve sevgiyi paylaşalım. 

Canan bizim canımızdır 
Teni bizim tenimizdir 
Sevgi bizim dinimizdir 
Başka dine inanmayız 
Aşık Hüdai
 

Sonuç itibariyle iyilik yapmak, kötülük yapmaktan zordur. Hatızatında insan, kendine çok güvenen güçsüz bir yaratıktır. Bazen olgun, erdemli olur, bazen de çirkefleşir.
Aşk ile, yüreğinde sevgiyi yaşatanların demine Huu...
 

Ehli Beyt yazarı ve Seyyid Seyfeddin Ocağı evlatlarından,
=Seyyid Hakkı=

Seyyid Hakkı, Sosyal Medya Takip Hesaplarımız…
YouTube, ilim kanalımız:
https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62 
YouTube, Hakk Dergahı TV :
https://www.youtube.com/channel/UCiYFRPz6s8F4dBXue1V8zVg
Facebook, Alevi Hizmet Dergahı grubumuz:
https://www.facebook.com/groups/244039227002241/  
Fcebook, Ehlibeyt Ilim Mektebi sayfamız;
https://www.facebook.com/Ehlibeyt-%C4%B0lim-Mektebi-194839911064876 
WEB sayfamız, Alevilikte Inanç;
https://www.alevilikte-inanc.de/ 
Facebook özel sayfamız;
https://www.facebook.com/SeyyidHakkiAL

 

Alevilikte Inanç - Seyyid Hakkı sayfamızı önerelim ve yönlendirelim. * YouTube, Alevilikte inanç-Seyyid Hakkı kanalımız: https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62 * YouTube, Hakk Dergahı TV kanalımız: https://www.youtube.com/@hakkdergahitv8618 * Facebook, Hakk Dergahı muhabbet grubumuz: https://www.facebook.com/groups/244039227002241 * Fcebook, Hakk Dergahı Ilim Irşad sayfamız; https://www.facebook.com/profile.php?id=100057353323519 * WEB sayfamız, Alevilikte Inanç-Seyyid Hakkı; https://www.alevilikte-inanc.de/ * Facebook, Seyyid Hakkı özel sayfamız; https://www.facebook.com/SeyyidHakkiAL/ Aşk ile Canlar...