Fakirlik Peygamberin güzel ahlağıdır, fakirliğe hep şükretmiştir...

Din tücarları, siz de şükredin diyorlar. Peki diyenler şükrediyor mu?
Sizler de halinize şükredin diyor din tücarları. Ancak din tücarlarının yaşam hallerine baktığımızda son model arabalar, faize yatırılmış paralar, lüks daireler, muhteşem evler, görkemli sofralar, vs. vs. Eee hani fakirlik Peygamberin diniydi? Peygamberin dini fakirlik oluyor da sizin dininiz neden varlık dini oluyor? Öyle ya...
Oysa işin gerçeği, maddi ve manevi olmak üzere ik türlü fakirlik vardır.
Peygamberlerin, Tasavvufcuların, Alimlerin, vs. üzerinde durdukları maddi fakirlik, manevi fakirlik değildir.
Hz.Muhammed Mustfa, fakirliğin her türlüsünden kurtulmak için maddi ve manevi desteğini insanlardan esirgememiştir. Örneğin musahiplik, bunun en güzel örneğidir. Çünkü musahipliğin temel ilkesi, durumu iyi olan ile iyi olmayan kimselerin birbirlerine ikrar vermelerini ön görmüştür.
Hz.Muhammed Mustafa‘nın atmış olduğu diğer bir önemli adım ise, yardımlaşma adına sadaka veya Rıza lokmasını hayata geçirmiştir. Rıza lokmasının amacı, mal varlığı yerinde olanların kendi rızalarıyla mal varlığından bir kısmını olmayanlara bağışlaması demektir.
Fakirliği, yoksulluğu, sefaleti öven yani yokluğu varlıktan üstün gören bir din, Allah’ın dini olamaz. Çünkü yokluğun veya yoksulluğun medeniyete, üretime, sağlıklı bir yaşama katkısı mümkün olmadığı gibi kendi geçimini sağlamaktan başka bir düşüncesi olmayacaktır.
Şimdi bu gerçeklik karşısında fakirlik, yoksulluk, sefalet Peygamberin ahlağıdır demek hadsizlik değil midir?
Fakirliğe, yoksulluğa, sefalete şükredin demek insanların tembelliğe, okumamaya, düşünmemeye, cehalete yani kula kulluk etmeye mahküm etmek değil midir?
Tüm bu çabaların amacı Din tücarların sefalet içinde yaşayan insanları Allah, din, inanç maskesiyle akıl boyutunda uyuşturmak, düşme yetisini elinden almak ve kendilerine köle etmekten başka bir şey değildir. Bunun diğer ismi, bidatcılıktır.
Bidatcılık, Hz.Muhammed Mustafa’dan sonra dine yapılmış ilavelere, değişimlere, vs. bidat denilir.
Sonuç itibariyel Peygamberler, Veliler, Erenler, Hakk aşıkları, Alimler, vs. insanların özgürce düşünmesini, kendini ifade etmesini, üretime katkıda bulunmasını, yardımlaşmalarını, sahiplenmelerini, okumalarını, araştırmalarını, sorgulamalarını yani bir baltaya sap olmalarını hdeflemişlerdir.
Fakat fakirlik Peygamberin ahlağıdır, fakirliğe hep şükür etmiştir. Sizler de halinize şükredin demek insanlık adına ahlaksızlıktır, hayasızlktır, hadsizliktir.
Fakirlik, yoksulluk, sefalet, ne Peygamberlerin ve ne de aklın ahlağıdır. Bu ahlak, olsa olsa ahlaksız Din tücarlarının ahlağıdır. Bu ahlaksızlar, ahlaksızlıklarını da Allah ile Peygamber sıfatlarıyla kamufle etmişlerdir. Allah islah etsin.
Dini ezberlemek yerine, önce güzel ahlaklı olmayı öğrenmek gerekir. Çünkü dinin, inancın temeli güzel ahlaktır. Güzel ahlaklı müminlerin demine Huu...
Ehli Beyt yazarı ve Seyyid Seyfeddin Ocağı evlatlarından,
=Seyyid Hakkı=
Seyyid Hakkı, Sosyal medya takip hesaplarımız…
YouTube, Hakk Dergahı TV-Seyyid Hakkı kanalımız: https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62
Facebook, Hakk Dergahı muhabbet grubumuz: https://www.facebook.com/groups/244039227002241
Fcebook, Hakk Dergahı Ilim Irşad sayfamız; https://www.facebook.com/profile.php?id=100057353323519
WEB sayfamız, Alevilikte Inanç-Seyyid Hakkı; https://www.alevilikte-inanc.de/
Facebook, Seyyid Hakkı SH özel sayfamız; https://www.facebook.com/profile.php?id=61570018628168