21 Mart, Șahı Merdan Ali’nin zuhur günü ve Nevruz bayramıdır…
21 Mart, Șahı Merdan Ali’nin zuhur günü ve Nevruz bayramıdır…
Şahı Merdan Ali'nin, zuhur günü mübarek ve Nevruz bayramınız kutlu olsun.
Şahı Merdan Ali, binbir dondan yani sıfattan gelip gidendir. O zaman binbir dondan gelip giden bir ulu evliyanın, velinin doğum günü olabilir mi? elbetteki hayır. Evliyalar, veliler nurdan ibaret oldukları için baş gösterir, zuhur ederler.
Gerçek manada Şahı Merdan Ali, ilahi bir nurdur. Nurun batından zahire zuhur etmesiyle, belirmesiyle, ortaya çıkmasıyla cümle canlı cansız varlıklar hayat bulur ve cana can katar.
Zuhur ve zuhuriyet anlamı: Görünme, belirme, ortaya çıkma, bilinen, gibi manalara gelmektedir. Nur, kadim ve daim olduğu için ne doğar, ne de batar sadece zuhur eder. Her daim ve her yerde varlığını yansıtır.
Dolayısıyla Zuhuriyet inancı gizem yani gizli olan kudretin belirmesidir. Örneğin güneş veya ay, hem bilinir ve hem de bilinmezler. Oysa ki onlar her zaman vardırlar.
21.Mart günü, Şahı Merdan Ali’nin;
* Batın aleminden Zahir alemine tezahur ettiği gündür.
* Yeryüzüne zuhur ettiği ve cana can kattığı gündür.
* Seyyide Fatma-tüz Zehra anayla evlendiği günüdür.
* Gece ile gündüzün eşitlendigi gündür.
* Doğa ile tabiatın dirildiği, uyandığı, hayat bulduğu, yeserdiği, guzelleştiği, toprak altında ve toprak üstündeki bütün canlı mahlukatın can bulduğu gündür.
* Iki Cihan serveri Hz.Muhammed Mustafa, Hakk’ın emri üzerine Gadiri Hum’da velayet makamını, Şahı Merdan Ali’ye bağışladığı hidayet günüdür. Bu kutsal gün, bayram ve şenlik eşliğinde kutlanır.
Şahı Merdan Ali sadece yaşadığı süre içerisinde değil, onu takip eden yüzyıllarda da karanlık zihniyetin korkusu, aydınlığın ve mazlumiyetin umudu olmayı sürdürmüştür.
Dünyanın pek çok farklı coğrafyalarından milyonlarca insanlar, medet ya Ali diyor. Eşiğine yüz sürmek, kapısına kul olmak dileğiyle feryad ve figan ediyor. Yalvarıyor, yakarıyor. O’na yakın olmanın hayali ve umuduyla çırpınıyor. O’nu anıyor ve okuyorlar.
Tarihler boyunca pek çok ünlü yazarlar, ünlü araştırmacılar „Eğer denizler mürekkep, bütün ağaçlar kalem olsa, Adem oğulları yazıcı olsalar, cin tayfası da hesap tutsalar Ya Ali, senin faziletlerini tamamlayamazlar“ buyurmuşlardır.
Yine alimler, „Şahı Merdan Ali’yi seven saadete erişmiş ve O’na düşman bulunan kötü niyetli ve her türlü günahı işleyen hayduttur. Şahı Merdan Ali’yi sevmek imandan gelir, O‘na düşmanlık küfür ve nifaktandır” buyurmuşlardır.
Alevilikte, başka hiç bir isim ve kavram yoktur ki üzerinde Şahı Merdan Ali kadar geniş ve derin bir iz bırakmış olsun. Çünkü Şahı Merdan Ali, zahir ve batın ilmine sahip, Allah’ın sırrına ermiş Veliullahtır.
Dolayısıyla Aleviler, yüzyıllardır bu duygu ile sadece Ali ismi değil O‘nu başka şekilde çağrıştıran Türabi, Murteza, Haydar, Bin Ali, Ali Ekber, Ali Haydar, Ali Can ve daha nice isimleri çocuklarına takarak O’na bağlılıklarını ifade etmişlerdir. Burada ki bağlılık Şahı Merdan Ali’nin bedeni, şekli şeması değildir. O’nun ilim ve irfanına talip olmaktır.bundan dolayıdır ki Alevi inancının temel ilkesi, talep etmektir. Bundan dolyıdır ki Alevi yol evlatlarına Talip denilmektedir.
Deyişlerinde, semahlarında, ibadet erkanlarında ve muhabbetlerinde derin bir coşkuyla yad ediyorlar. Bunun nedenlerine bakınca karşımıza pek çok olağanüstü özelliklerle donanmış bir deha ve ulu Evliya çıkıyor.
Çünkü Şahı Merdan Ali’nin zuhuriyet inancı, O’nun
* Hem Zahiri, hem de Batıni bir sırullah,
* Hem evvel, hem de ahir,
* Hem de sırrına erişilmeyen bir Veliullah,
* Hem olağanüstü bir bilgiyle donamış bir filozof, hem de bilgisini insanlarla paylaşan bir bilge,
* Hem arı, hem de arıtıcı,
* Hem zengin, hem de yoksul,
* Hem de bilgi ve kalemine erişilmez bir yazar,
* Hem insan sıfatında görünen, hem de ilahi bir nur,
* Hem yaradanın nuruna ulaşmış bir nurani kudret, hem de yaratılmış bir kul,
* Hem gözlerin, hem de kalplerin görmeye çabaladığı bir deha,
* Hem de yüzyıllardır, “Sırrı hakikatına eremedik” dedikler Veliullah inancıdır.
Şahı Merdan Ali yeniden dirilişin, yaşamın hayat bulduğu ve canlandığı günün sembolü olmuştur. Bu güne, Nevruz denilmiştir. Dolayısıyla 21 Mart, Şahı Merdan Ali’nin Batından Zahiriye zuhur etmesiyle birlikte toprak ananın her sene döne döne diriliş ve can bulduğu gündür.
Nevruz kelimesinin anlamı, Farsça’da yeni gün anlamına gelir.
Nevruz denilince yokluğun yerini varlığa bırakması, tekrardan varlıkla buluşması demektir.
21 Mart günü gece ile gündüzün eşitlendiği, uzun ve çetin kış koşulları arasında ilk baharda bereketli toprakların sessizliğinde kardelen çiçeklerinin tomurcuklarını açtığı, tarım ve hayvancılığa dayalı toplumların yeni bir yıla umutlarla başladığı, yağmurların bereketlerini saçtığı günlere denk gelmesinin elbet etkileyici yanları vardır.
Ya Cenab-ı Hakk!
Bu mübarek, kutlu ve nurlu günün hürmetine;
Insanlık alemini Dünyada olan biten musibetlerden,
Hastalıklardan, şerlerden kurtarmanı dileriz.
Hayırların fethi ve şerlerin defi için;
Ya Muhammed, ya Ali! Medet, mürvet.
Şahı Merdan Ali’ye, bayram nedir diye sormuşlar; „Günahsız geçen her gün, bayramdır“ demiştir. Her gününüz, bayram olsun.
Aşk ile, Şahı Merdan Ali’nin demine Huu...
Ehli Beyt yazarı ve Seyyid Seyfeddin Ocağı evlatlarından,
=Seyyid Hakkı=
Seyyid Hakkı, Sosyal medya takip hesaplarımız…
YouTube, Alevilikte inanç-Seyyid Hakkı kanalımız: https://www.youtube.com/user/YediDeryaSohbeti62
YouTube, Hakk Dergahı TV kanalımız: https://www.youtube.com/@hakkdergahitv8618
Facebook, Hakk Dergahı muhabbet grubumuz: https://www.facebook.com/groups/244039227002241
Fcebook, Hakk Dergahı Ilim Irşad sayfamız; https://www.facebook.com/profile.php?id=100057353323519
WEB sayfamız, Alevilikte Inanç-Seyyid Hakkı; https://www.alevilikte-inanc.de/
Facebook, Seyyid Hakkı özel sayfamız; https://www.facebook.com/SeyyidHakkiAL/